Yeşil Üzümlü Mahallesi Aladağ mevkisinde açılması planlanan taş ocağına tepki gösteren vatandaşlar, Avcı Kulübesi mevkisinde toplandı. Eylem sırasında havanın yağışlı olması nedeniyle bazı vatandaşlar kurulan çadırın altında, bazıları ise şemsiye ve yağmurlukla korundu.

Açılması planlanan taş ocağını protesto eden vatandaşlar ellerinde, “Doğayı katletme”, “Yaşama hakkımızı taşlama”, “Taş ocağına hayır”, “Sağlıklı yaşam hakkımız”, “Zeytini bitirince daş yirsiniz gari”, “Taş ocağınıza incir ağacı dikeceğiz” yazılı dövizler taşıdı. Eyleme bölgede yaşayan yerleşik yapancılar da destek verdi.

Yöresel kıyafetler giyen “Arap Dede Orta Oyun” ekibi ise ellerinde dövizlerle davul zurna eşliğinde oynadı.

Grup adına açıklama yapan Bora Sarıca, yörenin her yıl festivallerle, şenliklerle yabancılara tanıtıldığını, açılması planlanan taş ocaklarını bölgede istemedikleri için toplandıklarını söyledi.

Bahçelerin, meyve ağaçlarının kurumaya terk edilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Sarıca, “Suyumuz toprağımız, temiz havamız bizlerin can yoldaşıdır. Bize daha fazla beton değil sağlıklı yaşam lazım. Bizler her geçen sene kuruyan ağaçlarımıza üzülerek değil yeşeren fidanlarımızın umuduyla yaşamak istiyoruz” dedi.

Sarıca, Yeşil Üzümlü ve çevredeki taş ocaklarının kapatılmasını, yaşam alanlarına müdahalenin son bulmasını talep etti.

Eyleme destek veren, Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, Türkiye’de doğal bitki ve doğal beslenme adına verilen mücadelenin yapılaşmalarla katledildiğini ileri sürdü.

3 yıl önce Orman Bakanlığı’nın Aladağ mevkisine bal ormanı kurduğunu hatırlatan Şahin, “Bir taraftan da maden ocaklarına izin verdiler. Bir yandan da Muğla arısı ıslah projesine izin verildi. Bu çelişkinin giderilmesi yine bakanlıkların görevi olduğunu düşünüyorum. Arıcılar olarak doğal beslenme adına verdiğimiz mücadeleyi Fethiye’de de vereceğiz” diye konuştu.

20 yıldır Yeşil Üzümlü’de yaşayan 80 yaşındaki Susan Donne, şunları söyledi:

“Bölgede kesinlikle bir taş ocağı istemiyoruz. Taş ocağı yapılmak istenen yer okula, arılara, zeytin, badem ağaçlarına çok yakın. İnsanlar işlerini kaybedecekler. Bu nedenle taş ocağı açılmasına karşıyız.”