Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, meclis üyeleri ve Fethiye’de bulunan meslek kuruluşlarının başkanları dan oluşan kalabalık bir grupun da destek verdiği basın toplantısında, tüm iddialara belgelerle cevap veren Akif Arıcan, şu açıklamalları yaptı:
“Saygıdeğer Üyelerimiz ve Fethiyeli Hemşehrilerim, Sevgili Basın Mensupları…
Karalama kampanyası başlatıldı…
Son günlerde yerel bir yayın kuruluşu tarafından Odamız ve şahsım aleyhine maksatlı bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanyaya karşı başta üyelerimiz olmak üzere tüm Fethiye kamuoyunu doğru bilgilendirme gereği doğmuştur.
Söz konusu yayın kuruluşu tarafından oda başkanı olarak kendi çıkarlarım doğrultusunda iş yaptığım ifade edilerek, yapılan faaliyetlerin hukuka aykırı olduğu iddia edilerek hakkımda bir takım suçlamalarda bulunulmuştur.
Peşkeş çekilmesi girişimi…
Saygıdeğer Üyelerimiz… Bilindiği üzere Oda seçimlerine 1 yıldan daha az zaman kaldı. Odamız tarafından yürütülen çalışmalar maksatlı olarak karalanarak Odamızın çalışmalarındaki başarısı gölgelenmeye çalışılmaktadır. Bu şekilde yürütülen karalama kampanyasının hedefini Fethiye’nin öz kaynaklarının bazı kişi ve Fethiye dışındaki şirketlere peşkeş çekilmesi girişimi olarak düşünmekteyiz.
Öncelikle ifade etmeliyim ki Odamız 5174 sayılı Kanuna göre kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur ve Bakanlığın denetimine tabidir. Bu noktada her işlemi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenen Odanın kimsenin kişisel çıkarları doğrultusunda hareket etmesi düşünülemez ve mümkün de değildir. Nitekim Odamız Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından defalarca denetime uğramış olup, hiçbir usulsüzlükle karşılaşılmamıştır.
Konuyla ilgili ayrıntılara girmeden önce söz konusu basın organının yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğumu önemle belirtmek isterim.
Yetki Yönetim Kurulundadır…
Ayrıntılara gelince Odamızın Cumhuriyet mahallesindeki eski hizmet binasının yıkım işi tarafımca yönetim kurulu ve meclisin haberi olmadan 20.000TL.ye yıktırdığım ve bu konuda satın alma komisyonunun kararının olmadığı ifade edilmektedir. Bu konuda Odayı zarara uğrattığım iddia edilmektedir.
Yasamıza göre Odanın bütçesinden harcama yapma yetkisi yönetim kuruluna aittir. Satın alma komisyonu Yönetim Kurulu’nun kendisine havale edeceği satın almalar için çalışma yapar ve teklifini yönetim kuruluna sunar. Son söz Yönetim Kuruluna aittir. Komisyonların aldığı kararlar tavsiye niteliğindedir.
Buna rağmen Oda başkanı olarak bu işi tek başına yapmayı bırakın bu amaçla Yönetim Kurulu kararı ile özel bir komisyon kuruldu. Burada satın alma komisyonu yerine inşaat komisyonu marifetiyle işlemler yürütüldü. Bu komisyon tüm fiyat tekliflerini aldı, değerlendirdi ve Yönetim Kurulunun onayına sundu.
Belgeler ortadadır…
Nitekim söz konusu komisyonun aldığı karar belgesi ile birlikte buradadır. Komisyon 03.01.2014 tarihinde yıkım işi ile ilgili 3 adet fiyat teklifini almış, bununla ilgili kararını vermiş ve 07.01.2014 tarihli yönetim kurulu onayına sunmuştur. Burada Oda başkanı olarak komisyonun aldığı karara istinaden bir yetki kullanımı yaptım. Bu yetki de son derece riskli olan bu binanın yıkımının bir an önce “hafta sonu içinde” gerçekleştirilmesini sağlamak üzere yıkım ekibine talimat verdim. Daha sonra da komisyonun kararı ve fiyat teklifleri Yönetim Kurulunca da oybirliği ile onaylanmıştır.
16.01.2014 tarihindeki meclis toplantısında İnşaat Komisyonu üyesi Mehmet Sezgin tarafından oda meclisi bilgilendirilmiştir. Söz konusu yıkım işine dair alınan fiyat tekliflerinin şöyledir.22.350TL+KDV, 23.000TL+KDV, 20.000TL+KDV
Burada en düşük teklifi veren yüklenici Murat Soydan’a yıkım işi verilmiştir.
Söz konusu yıkım işinin pahalıya yaptırıldığına dair bazı meclis üyelerince maksatlı ve şahsımı hedef alan asılsız iddialarda bulunulmuştur. Ben de Oda Başkanı olarak yıkım işi konusundaki ihale bedeli yüksekse bunun araştırılmasını istedim. Odayı zarara uğrattıysam bunu odaya ödeyeceğimi ifade ettim. Ancak bugüne kadar bu konuda yapılan dedikodular dışında objektif bir belge, bilgi, tespit sunulmamıştır.
Gölge etmeyin yeter…
Oda başkanı olarak tek bir kuruş ücret almadan 11 yıldır Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası’na hizmet ettim. Bu karalama kampanyaları şahsımı ve çalışma arkadaşlarını derinden üzmüştür. Bu çerçevede söz konusu satın almada hiçbir kastım, kusurum bulunmadığı halde sadece Fethiye’ye katkı verebilmek, çalışabilmek, bu iddialarda bulunan kişilere gölge etmeyin demek için ücretsiz çalıştığım kuruma tüm bu sebeplerden dolayı 5 bin TL. de bağışta bulundum.
Saygıdeğer Üyelerimiz,
Babadağ Teleferik Projesi ile ilgili imar planı çalışmasının 190.000TL.karşılığı yüklenici firmaya verilmesi hususundaki, meblağın yüksek olduğu, bu işin 80.000-100.000Tl.ye yaptırılabileceği ise iddiası ise asılsızdır. Odamızın iştiraki olduğu Güç Birliği şirketinin ormandan ek olarak tahsis edilen 49 hektar alanın imar planı çalışması ile ilgili Oda fiyatları ve piyasa fiyatları belgeleri ile buradadır.
Şirketimizin bir an önce orman ile yapılan süre içinde teleferik işini gerçekleştirmesi için zamanla yarışma yapmaktayız. Şöyle ki 2011 yılında Babadağ’ın 25.4 hektar için yaptırılan imar planı, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli hali hazır harita çalışması, jeolojik ve jeoteknik etüd çalışması için 247.000 TL.+ KDV bedel ödenmiş olup, diğer fiyat teklifi ise 264.500 TL.’dir.
Şimdi 49 hektar alan için yaptırılan imar planı çalışması, hali hazır harita, jeolojik etüd, plan değişikliği, Çevre Düzeni Planı değişikliği işleri 190.000 TL+ KDV’ye doğrudan temin ve pazarlık usulü ile verilmiştir. Bu işlerle ilgili oda fiyatları 405,778 TL.+KDV’dir. Kaldı ki plan ile ilgili çalışmaya başlandığında imar planı yapılması gereken alanın 49 hektar değil 61 hektar olduğu ortaya çıkmıştır. Yüklenici bu ek 12 hektar alan ile ilgili de herhangi bir bedel talebinde bulunmamıştır.
Hodri meydan diyorum…
Piyasadan yapılan araştırmaya ilişkin rakamlar size sunduğum tabloda da ortadadır. Nitekim konuyla ilgili Oda genel Sekreterine şifahi araştırma yapması talimatını şirket müdürleri olarak Osman Çıralı ile beraber verdik. Bu konuda yazılı bir teklif alma yoluna gidilmemiştir. Söz konusu şifahi araştırma neticesinde ek 49 hektar alanı doğrudan temin ve pazarlık usulü ile şirket müdürleri olarak karar verdik. Söz konusu basın organında fiyat tekliflerinden bahsedilmektedir. Tekrar üstüne basarak ifade ediyorum ki bu bir piyasa araştırmasıdır. Teklif alma yöntemine gidilmemiştir. Bu konuda bir yolsuzluk olduğu düşünülüyorsa ben hodri meydan diyorum. Çünkü şahsım ve oda genel sekreteri bu iddialar hakkında bizzat savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Çamur at izi kalsın, mantığı ile yapılan bu çalışmaya ben hukuk ile yanıt veriyorum.